eylül ayının son günlerinde nst'ye girdim. ve o günden beri bunalımdayım. bilmeyenler için söylüyorum.
- nst; mira ve arkadaşlarının kalp atışlarının kaydedildiği, annelerinde kasılmalarının ölçüldüğü bi tür cihaz-.
bu cihazdan çıkan sesler çok komik. mikrofonik bir tonda mira' nın duyduğu sesleri duymak da garip geldi.
- aaa kızım bütün gün bunları dinliyo...
içerideki karmaşık sesler birleşince sanki trende yolculuk yapıyormuşsunuz gibi oluyor. asıl beni bunalıma sürükleyen benim yanımdaki sedyede kendi tren yolculuğunu yapan kızdı. ilk bunalımım; hamileliği benden 8 hafta ileride (yani doğurmak üzere) olmasına rağmen benden küçük karnıyla uzanmasıydı. nasıl oluyor da bu kadar küçük olabiliyor karınları. bazen hamilelik ayımla ilgili yalan bile söylemek zorunda kaldım. çünkü açıklama yapmak yoruyor bir süre sonra. herkes erkek zannediyo kızımı. öne doğru ve büyük. neyse... kısmet.... doktor, benim nst sonucumu kontrol etti ve kalkabileceğimi söyledi. ben sedyeden düşmeden yuvarlanmaya çalışırken yanımdaki küçük karınlıya şu talihsiz cümleleri söyledi.
- evet elif hanım doğuma gidiyoruz. yakınlarınız burdamı???
o an, kamera tüm odayı dolaşıp bende durdu ve yüzüme yaklaştı. terminatör görmüş sarah conner gibi ağzım açık bakakalıdım. sadece şunu diyebildim.... nassı yani???.... bunlar doğuyomu..??? ömrümün son gününe kadar hamile olabilirim ama doğurmak fikri bana çok korkunç geldi o an... içimdeki korkak uyandı ve geceleri beni sıkça dürtmeye başladı. rüyalarımda doğurduğum ucubeler, ter içinde uyanmalar hep bu doktor yüzünden... kendimi korkutabildiğim kadar korkutuyorum. bu ara böyle, tadını çıkarıyorum yani.
allah bana sabır versin. benle uğraşmak çok zor!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder