40 'ımız havada uçtu

uçtu uçtu kırkımız havada uçtu... sihirli 40 gün geldi çattı... ve biz 40'ımızı istanbul'a uçarak uçurduk... kızımla anneannesi, teyzesi ve dedesini ziyarete gidiyoruz... dışarı çıkar çıkmaz uyuyan mira'm sorunsuz bir yolculukla istanbul semalarına iniş yaptı... 40 demek anneye ilk gülücük, ilk farkında bakış, daha az gaz ve daha iyi iletişim demekmiş... sabır lohusa arkadaşlarım, biraz daha sabır...

ah şu erkekler...

kızımın peşini hiç bırakmıyorlar.. etrafımızda o kadar çok yakışıklı var ki... seçim çok zor olacak.. maddi sıralamaya soksak da olmuyor. aklımız diğerlerinde kalıyor... çok zor işimiz çookkkk.

yatağımdaki ayaklar !!!

mira çok komiksin kızım... seni ezmemek için, hiç kıpırdamadan bütün gece kaskatı kesilip uyuyorum. ilk önce yastığında tırnağınla çıkardığın tırmalama sesi, sonra gaz için çıkardığın ıkınma sesiyle uyanıyorum. gözümü açıp yorganı kaldırdığımda altından bu manzara çıkıyor. ve o an çığlık atmak istiyorum... seni ben mi doğurdum evladım ??? inanamıyorum.....

daha neler var neler...

...
- dizi, film, ve merak ettiğim herhangi birşeyi izleyemiyorum,
- istediğim saatte ve sürede banyo yapamıyorum,
- karda yürüyüşe çıkamıyorum,
- kitaplarım hala yarım,
- kötü alışkanlıkları zaten hamilelikte başladım tüketememeye,
- istediğim zaman kahvaltı yapıp, istediğim saatte yemek hazırlayamıyorum,
- babanla istediğim gibi vakit geçiremiyorum,
- seni taşımaktan sağ kolumun ağrısı hiç dinmiyor,
- tırnaklarımı törpüleyip, oje süremiyorum,
- spor yapamıyorum,
- sohbetlerim genelde yarım kalıyor,
- internet e girip birşey araştırıp okuyamıyorum, yada yarım kalıyor,
- şöyle deliksiz uyuyamıyorum,
- istediğim şeyleri sana gaz yapar yada zarar verir diye yiyemiyorum,
- seni emzirdiğim için sadece önden düğmeli şeyler giyebiliyorum
- bomboş vakit geçiremiyorum,
- istediğim seyahat planlarını yapamıyorum,
- gece yarısı hadi köfte yemeğe gidelim diyemiyorum
ve daha neler var neler...


ama inan seni uyurken seyretmek bile hepsinden güzel... yapamadıklarım değil seninle geçirdiğim tek an bana hediye... 
seni seviyorum kuzum... cadım... kızım... aşkım... aşk...

hiçbir yere gidemezsin anne

bu miranın kahvaltısını yaparken tişörtüme yapıştırdığı eli...
merak etme kızım... sen doymadan hiçbir yere gitmem.. zaten istesem de gidemem. doğum gününde sana uçan süpürge alıcam... rahat edersin...

böyle insan mı olur???

3200 gr ağırlığında, 52 cm boyunda, dişsiz, konuşamayan, yürüyemeyen, yemek yiyemeyen, kendi sırtını kaşıyıp, gazını çıkartamayan ama tc kimlik numarası olan insan mı olur ?... uzaylı bu uzaylı... daha uzaylı... kimliğinin yeşil olması lazım yanlış basmışlar...

100 üstü

yüzüstü dışında hiçbir pozisyonda uyuyamayan ben, 9 ayın sonunda yüzüstü yattım. sonra ne oldu bilin... sıkılıp, yan yattım. hemde soluma ... doktorumun hamileyken tavsiye ettiği gibi... soluma... alışkanlık mı? geçer mi? bilmiyorum. ama yapabiliyor olmama rağmen 100 üstü yatmayı özlüyorum... deli miyim neyim bilemedim... 
neyse... kısmet...

sorular ... sorular.... sorular....

- bu çocuk niye kusuyoki ?
- acaba sütümmü çok, acaba sütümmü azaldı??
- gözü niye çapak oluyoki ? mikropmu kaptı aceba??
- niye emziği fırlatıyo ?
- niye bu kadar gaz oluyo ?
- e benim yediğim herşey gaz yapıyomuş ben ne yiyceeem???
- niye cinnet geçirmek için gece iki olmasını bekliyo ?
- niye herkes başka bişey öneriyo ? kafam karıştı...
- peki şimdi niye ağlıyo ? (kakasını yapmış, sütünü içmiş, gazı çıkartılmış ve uykusunu almış olsada) sırtımı kaşınıyo acaba???
- yüzündeki bu lekeler niye geçmiyo ?
- ben bakamıyomuyum bu çocuğa acaba ? filanca bile büyüttü...
- kakası niye bu renk ??
- niye üç gündür kaka yapmıyo... (dünya üzerinde birinin kaka yapmasının bu kadar önemli olması çok garip)
- niye bize gülmüyoda meleklere gülüyo ?
- çocuk meme isteyince mi yoksa doktorun verdiği saatte mi emzirmeli ???
- bunun üstüne bunu mu giydirmeli yoksa altı bunla olur mu?... iki çıtçıt üst üste geldi olmuyomuşş..
- bu ince mi-kalın mı ? üşür mü-terler mi ?
- ayakları üşüyo mu yoksa terden mi serin ?
- reflü mü gaz mı yoksa bilmediğimiz bişeymi var ?
- bu ilacı kullanmalı mı, yoksa doğal yollardan mı geçirmeye çalışmalı??????????????????????????????????


sorular ... sorular.... sorular....
bu süreçte onlarca farklı çocuk büyütme hikayesi dinledim. sonuçta anladım ki her hamilelik, her doğum hikayesi gibi her çocuk -yaşadıkları ve yaşattıkları- farklı...
açıklıyorum... şifre şu ...
ilk günler sabırla çocuğu dinlemek ve öğrenmek gerek. daha sonra duydukların yada öğrendiklerinle değil içine sinen çözümlerle kendi sistemini oturtrmalı... 
tüm hamilelere sevgi dolu tavsiyemdir....

bendim... ikimiz olduk... ve artık biz üçledik...

uzun bekleyişin, hazırlıkların ve + 3 günün ardından güzel mira' mız hayatımıza katıldı. doğum toplamda 12 saat sürdü. bunun 3 saati sancılı, son üç saati sancı ötesi geçti. yaşanan bazı talihsizlikleri düşünmezsek, mira sapasağlam dünyaya geldi. ben dışında herkese benzeyen kuzumu kucağıma aldığım an, ben dahil, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hissettim. umarım bana emanet edilen bu periyi en iyi şekilde büyütebilirim. şu an birbirimize şaşkın ve anlamsızca bakıyoruz ama her geçen saniye aşkla bağlanıyoruz. hoşgeldin aşkım... aşkımız... aşk... seni şimdiden çok seviyorum...

operasyonun adı: yıka, ütüle, katla, kaldır

doğum iznine ayrıldığım bu dönemde rahat durmayıp, odaların şeklini değiştirip, temizlik yapıp, mira'nın eşyalarını düzenleyip, bol bol da misafir ağırlıyorum... her zamanki gibi çok yoğunum çooook...

olmuyooorrr!!! olmuyooorrr!!!

ah bu kameralar... 14 kilo almış bedenime 6 kiloda siz ekleyince fiona' ya benziyorum. kızların beni zayıf çekmek için gösterdiği bütün çabalara rağmen şişko çıkıyorum. neyse ki hamilelik serüvenimi 16 kilo civarında tamamlayacak gibi görünüyorum. doktoruma göre bu durumla gurur duymamalıymışım. 12 kilo bile çokmuş, 9 kilo bütün hamilelik için yeterliymiş. hamile duası ettim sana doktor bey... bir dahaki hayatında lütfen kadın doğ, hamile kal, bende erkek bir jinekolog olayım. 
GEL BANA, BANA GEL, GEL BEBEĞİM GELLLL!!!

nova yaşam merkezi iftiharla sunar...


bak kızım bu millord dayın....

bu yüze iyi bak kızım! çünkü; seni ayda bir pazar günü parka götürmeye söz verdi. sen millord dayınla parkta eğlenirken, bende sinemaya gidicem. şimdi çokmu gidiyorum? hayır... ama olsun... bulunsun...

tek derste bebek tutma eğitimi

bayramda mira'nın uzay efe kuzeni, mira'nın babasına ''bebek böyle tutulur'' dersi verdi. mira' nın babası başta zorlansa da, gelecek vaadeden baba ünvanını almaya hak kazandı. mira'yı babası nasıl tutar bilmem ama şuna eminim ki sevgi dolu, kızına aşık, iyi bir baba olacağı kesin. kısaca mevzuya hazırız... bekliyoruz...